Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz

MARIFETULLAH

İnsanlığın varoluş sırrı mârifet ve muhabbettir. Allah Teâlâ, mârifetine; bilinmek ve tanınmasına muhabbet edince varlık âlemini yaratmıştır. Varoluşu îzâh eden ve kısaca “kenz-i mahfî” olarak bilinen kutsî hadîste anlatılan Allah Teâlâ’nın murâd-ı ilâhîsi, cemâl ve kemâliyle insanda zâhir olmuştur.
Mârifet ile muhabbet; yâni tanımak ile sevmek arasında bir münâsebet vardır. Tanımak sevmenin başlangıcıdır. İnsan önce tanır, sonra sever. Bâzen bunun tersi de geçerlidir. Yâni insan önce sever, sonra tanır. Mârifet ve muhabbet bu mânâda îmânın iki temel ayağıdır. Tasavvufî düşünce de bu telâkkîden yola çıkarak tasavvufî hayâtın başına mârifeti, nihâyetine muhabbeti koymuştur. Muhabbet ve mârifet dâirevî bir yoldur. Birinciden başlanınca, sonuçta mutlaka diğerine ulaşılarak tekrar başa dönülür. Bu yüzden tasavvufta mârifetullahın durağı muhabbetullah; yâni aşk-ı ilâhîdir.
Mârifetullah/O’nu Bilmek ve Tanımak adıyla yayınlananan bu eser, tasavvuf vâdisinde mârifet ve muhabbeti merkeze alan konular üzerine yazılmış yazılardan oluşmaktadır. Giriş ve üç bölümden meydana gelir:
Giriş bölümünde ilâhî dinlerin Allah’ın koyduğu fıtrat üzere insanı korumayı esâs aldığı konusu üzerinde durulmaktadır.
Birinci bölümde gâyesi mârifet olan tasavvufî hayâtın fıtrî bir olgu oluşu ve insanı mârifetullaha erdirmesi, Allah’a sarılmak/i’tisâm, takvâ ve ihsân arasında yaşayarak Hakk’a kul, halka makbûl olmak, fâtiha disiplini ile vahye kulak verip âhireti dünyâya tercih etmek, kalbi korumak ve nefsin engellerini aşacak cihâd-ı ekber ile insanın kendisine kıymasından kurtulması gibi konular anlatılmaktadır.
İkinci bölümde ibâdet ve tâat başlığı altında ilâhî rahmete ermek için duâ, fiilen ve kalben tekbîr ile Allah’ı yüceltmek, câmi merkezli medeniyet kurabilecek bir kulluk bilincine ermek, oruç, infâk, hac ve kurbân gibi konulara temâs edilmektedir.
Üçüncü bölümde muâmelât ve içtimâî hayât başlığı altında insânî ve dînî değerlerin en iyi korunduğu kurum olan âile, çağımızdaki gençlik problemleri, kardeşlik, selâmlaşma ve bayram coşkusu ile Afrika Müslümanlarının durumları değerlendirilmektedir.